-
1 geride kalmak
артка калу -
2 geride kalmak
v. fall astern, drop behind, drop back, drag behind, keep back, be posterior to -
3 geride
позади́, сза́диgeride bırakmak — оста́вить позади́, обогна́ть, перегна́ть кого-что
geride kalmak — остава́ться позади́, отстава́ть
-
4 υστερώ
geride kalmak -
5 drop behind
geride kalmak, gerilemek* * *geride kal -
6 απολείπομαι
geride kalmak, geride olmak -
7 drop back
geride kalmak, gerilemek* * *(to slow down; to fall behind: I was at the front of the crowd but I dropped back to speak to Bill.) geri/arkada kalmak -
8 retrait
-
9 keep back
gizlemek, tutmak, biriktirmek, saklamak, söylememek, geciktirmek, önlemek, barındırmak, geride kalmak, arka plânda kalmak* * *sakla* * *1) (not to (allow to) move forward: She kept the child back on the edge of the crowd; Every body keep back from the door!) geri durmak, yaklaşmamak2) (not to tell or make known: I feel he's keeping the real story back for some reason.) gizlemek, söylememek3) (not to give or pay out: Part of my allowance is kept back to pay for my meals; Will they keep it back every week?) ödememek, alıkoymak -
10 артка калу
arkada kalmak, geride kalmak -
11 straggle
v. sürüden ayrılmak, yoldan sapmak, dağılmak, dağınık olmak, konudan sapmak* * *doğru yoldan sap* * *['stræɡl]1) (to grow or spread untidily: His beard straggled over his chest.) dağınık bir biçimde yayılmak2) (to walk too slowly to remain with a body of eg marching soldiers, walkers etc.) geride kalmak, ayrı düşmek•- straggly
- straggliness -
12 be posterior to
v. sonra gelmek, geride kalmak -
13 drag behind
v. geride kalmak, geçmek bilmemek -
14 fall astern
v. geride kalmak -
15 be posterior to
v. sonra gelmek, geride kalmak -
16 drag behind
v. geride kalmak, geçmek bilmemek -
17 fall astern
v. geride kalmak -
18 ჩამორჩენილობა
i.gerilik, geride kalmak -
19 zurückbleiben
gelişmemiş olmakgeride kalmak -
20 fall behind
zamaninda bitirememek, geride kalmak
- 1
- 2
См. также в других словарях:
arkaya kalmak — geride kalmak, sonraya kalmak, geriden gelmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
arkada kalmak — 1) geriden gelmek, geride kalmak 2) değerce ileride olanların arkasında kalmak, ileri gidememek, geride kalmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ifrat tefritte kalmak (veya bulunmak) — herhangi bir konuda çok ileri gitmek veya geride kalmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
TEFRİT — Ortalamanın yani vasatın çok altında kalmak, geride kalmak. Normalden aşağı olmak. (İfratın zıddı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
geçmek — e, er 1) Bir yerden başka bir yere gitmek Elindeki kitabı bırakıp bulundukları odaya geçtim. T. Buğra 2) den Bir yandan girip diğer yandan çıkmak İplik iğne deliğinden zor geçti. 3) den Yol, araç veya akarsu bir yerin yakınından veya içinden… … Çağatay Osmanlı Sözlük
arka — is. 1) Bir şeyin temel tutulan yüzünün tam ters yanı, ön karşıtı Evin arkasında bahçe var. 2) Bir şeyin sırt durumunda olan yüzeyi Çocuğun arkası ağrıyormuş. 3) Geri kalan bölüm, kısım Masalın arkası. Yazının arkası. 4) Art, peş 5) Otururken… … Çağatay Osmanlı Sözlük
arka planda — sf. 1) Geride 2) mec. Önemsiz Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller arka (veya geri) planda kalmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
geri — 1. is., hlk. Araba üzerine gerilerek kenarları arabanın korkuluğuna tutturulan ve içine saman veya tahıl doldurulan büyük kıl çuval 2. is. 1) Arka, bir şeyin sonra gelen bölümü, art, alt taraf, ileri karşıtı Amerikan barın gerisinden işaret eden… … Çağatay Osmanlı Sözlük